Gezegenimiz plastikler içinde boğulurken son yıllarda artan plastik kullanımını azaltma ihtiyacına dair farkındalık bir nebze olsun içimize su serpiyor. Ancak hükümet, endüstri ve tüketiciler olarak bizlerin katedeceği daha çok yol var.
Öncelikle plastiği geri dönüştürmenin, ilk etapta onu kullanmayı haklı çıkarmadığını kabul etmemiz gerekiyor. Yani tek başına kullandığımız plastiği geri dönüştürmek yeterli değil. Hepimizin çok geç olmadan plastik kullanımımızı azaltmak için adımlar atması gerekiyor.
Peki Neden Plastik Kullanımını Azaltmalıyız?
Plastik; bilim adamları tarafından ilk keşfedildiğinde, rahatlığı, dayanıklılığı ve düşük maliyeti sebebiyle sıklıkla övüldü.
Sonrasında ise BBC tarafından 2018 yılında yayınlanan şok edici belgesel "Drowning in Plastic"teki deniz kuşlarının ve nehirlerin plastik kirliliğinden boğulduğu o unutulmaz görüntüler hepimizin hafızalarına kazındı.
Son rakamlar, her gün dünya çapında 8 milyon parça plastiğin okyanuslara dahil olduğunu gösteriyor. Bu, maalesef her yıl 1 milyon deniz kuşunun ölümüyle doğrudan bağlantılıdır.
Plastiğin dayanıklılığını hem bir nimet hem de bir lanet olarak değerlendirebiliriz. Plastik bir su şişesi, içeceğimizi sızıntı yapmadan tutar veya taşımak için çok ağır değildir. Aynı zamanda plastik ucuzdur ve bu da içeceklerimizin maliyetini düşürür.
Ama tüm bunlar aynı su şişesinin doğadan kaybolmasının yüzlerce yıl alacağı gerçeğini değiştirmez. Üstelik bu süre zarfında, daha küçük parçalara ayrılacaktır ve artık besin zincirine girdiği düşünülen mikroplastiklere dönüşecektir. Kısacası plastiğin son durağı artık bedenlerimizdir…
Artık insan tüketimi için yakalanan her üç balıktan birinde plastiğin bulunduğu tahmin ediliyor. Plastiklerin gıda zincirimizdeki etkisini tam olarak anlamak için araştırma yapmak, çok ihtiyaç duyulan bir öncelik haline gelmiştir.
Şimdi Harekete Geçmezsek Ne Olacak?
Bazı plastik ürünler olmadan yaşayamayacağımızı söylemek belki doğru olur. Ancak tek kullanımlık plastiklere (şişeler, ambalajlar, pipetler, kahve bardakları vb.) olan güvenimiz harekete geçmeyi gerektiriyor. En hızlısından!
Diyelim ki plastik kullanımımız son yıllarda olduğu gibi devam edecek. Bu demek oluyor ki 2050 yılına kadar 12 milyar ton plastik atık doğal çevremizde olacak. Bu, kesinlikle doğal yaşamımızı ve potansiyel olarak insan sağlığını daha fazla tehdit edecektir.
Bazılarımız için belki gezegenin ve hayvanların sağlığı yeterli bir tehdit değildir. Ama insan sağlığına yönelik tehdit, plastik kullanımını neden azaltmamız gerektiğini anlamak için yeterli sebeptir.
Tüketiciler Olarak Nasıl Katkıda Bulunabiliriz?
Kişisel plastik tüketimimizi azaltmak söz konusu olduğunda hepimiz “reddet, azalt, yeniden kullan, geri dönüştür” döngüsünü düşünebiliriz.
Çocuğunuz varsa, çocuklara geri dönüşüm hakkında bilgi vermek yapabileceğiniz en iyi şeylerden biridir!
Görünür değişimi görmek gerçekten çok cesaret verici. Plastik poşet kullanımındaki azalma, tüketicilerin alışkanlıklarını daha iyiye doğru değiştirmesine harika bir örnektir. Ancak plastik kullanımını azaltmak için hepimizin sorumluluk alması ve geri dönüşümün ötesinin de olduğunu görmemiz gerekiyor.
Tunanimo #ekolojikebeveynler için cesaret verici birçok plastiksiz ürün sunuyor: